10.08.2018 16:02:18 59080 kez okundu.
Hayatındaki bir insanı kaybedince insan bu güne kadar yaşadıklarını gözden geçirmeye başlıyor. Aslında her şeyi anlık yaşıyoruz. Hiçbir şeyin kıymetini bilmeden değer vermeden yaşıyoruz. Ne yaşadığımız acılar için ne de mutluluklar için Allaha şükrediyoruz. Hep memnuniyetsiz bir şekilde yaşamaya devam etmiyor muyuz sizce? Aldığımız bir haberle dünyamız başımıza yıkılırken diğer bir haberle mutlu olabiliyoruz . Ne yazık ki dünyanın döngüsü bu. Bu şekilde yaşamamız lazım yani yaşamak zorundayız.
Bizim en büyük sorunlarımızdan biri bencil bir insan olarak yaşamamız bana göre. Yani sadece kendini düşünen kendinden başka bir insanın acısına ve mutluluğuna saygı duymayan hep benim hep benim olsun düşüncesiyle ömrünü geçiriyor olmamız.
Bir hafta önce hayatımdaki en önemli insanlardan birinin yaşadıklarını görünce, benim bu güne kadar sorun haline getirdiğim bir sürü olayın ne kadar boş olduğunu anladım.
Hayata onun gözüyle baktım. Onun ne yaşadığını bilmeden ne kadar kapris yapıp her şeyi abartmışım. Başıma en ufak bir şey geldiği zaman her şeyin sonuymuş gibi davranmışım meğer.
Ama hiç bir şey için geç değil olmamalı da zaten. Yaşadığımız şeylerden kendimize pay çıkarmalı ona göre yaşamalıyız. İnsanlar hayatları boyunca olumsuzluklarla karşılaşabilirler. Önemli olan bu olumsuzlukların kendilerini esir almasını ve karamsarlığa sürüklemesine izin vermemektir.
Bunun üstesinden gelebilmenin tek yolu, acıyı da sevinci de paylaşabilmekten geçer.
Örneğin üzgün ve mutsuz olan bir kişi hissettiklerini karşı tarafa açtığı zaman insanlar kendisine yardım etmeye ve destek olmaya çalışacaktır. Aynı şekilde mutlu olan bir insan mutluluğunu paylaştığı zaman hissettiklerimizin önemi daha çok artar, mutluluğumuz çoğalır . . Yaşadığı olumsuz durumlarda insanlardan destek gören kişilerin acıları az olsa azalır . Onun için hayatın ve yaşamanın kıymetini bilelim birbirimizi kırmadan, üzmeden, incitmeden ve yaşanılan her şeyi çok büyütmeden yaşayalım.